İnatçı Öksürük

Öksürük akciğer kanserinin en sık rastlanan yakınması olmakla birlikte öncül belirtiler ortasında da birinci sırada yer alıyor. bu nedenle devam eden inatçı öksürük durumunda tetikte olmak gerektiğini belirtilerek, “Soğuk algınlığı yahut teneffüs yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan öksürük bir iki hafta içinde kaybolur. Fakat üç haftadan uzun sürdüğünde yahut mevcut öksürüğün şiddetlenip sıklığının arttığı durumlarda çok dikkatli olunmalı ve tabibe başvurulmalıdır. Nefes borusunun içerisinde gelişen bir lezyon evvel kuru öksürük olarak başlayıp büyüdükçe balgamlı öksürük ve kanlı öksürüğe dönüşebilir.” Dedi.

Öksürükte Değişim

Bilhassa uzun mühlet sigara içen bireyler yaşadıkları kronik öksürüğe dikkat etmeme ve durumun sigaradan kaynaklandığını düşünerek önemsemiyor ve vakit kaybedebiliyor. bu nedenle sigara içen bireylerin öksürüklerindeki değişimlere bilhassa dikkat etmeleri gerektiğini belirterek “Öksürük ölçüsünde artma, çıkarılan balgam ölçüsünde artış, kanlı balgam, öksürürken duyulan teneffüs seslerinde kabalaşma üzere durumlarda vakit kaybetmemek çok değerlidir. Kişi bu değişimleri fark edemeyebilir. Bu nedenle yakınlarının da dikkatli olması gerekir. Unutulmaması gereken nokta; tümör nedeni ile gelişen öksürükte gece gündüz ayrımı yoktur ve yemeklerle de farklılık görülmez. Ayrıyeten öksürük kesici ilaçlara da karşılığı çok azdır.”

Tümörlerin yaklaşık olarak üçte birinin hava yolundan kaynaklandığını ve damarlanması güçlü denetimsiz çoğalan hücrelerin kanamaya eğiliminde olduğunu hatırlatan kelamlarına şöyle devam etti: “Kanlı balgam başta akciğer kanseri olmak üzere tüm akciğer hastalıkları için en kıymetli bulgulardan biridir. Tümör ile tıkanan bronşun açıldığı akciğer alanlarında zatürre gelişir. Radyolojik ve klinik olarak güzelleşme sağlanamaması yahut zatürrenin tekrarlaması halinde bronkoskopi yapılmalıdır. Bu nedenle, kırk yaş üstü, sigara içen bireylerde kanlı balgam ve nüks zatürre görülmesi halinde bronkoskopi kesinlikle yapılmalıdır.

Nefes Almada Zorluk

Nefes darlığı, olağanda farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz nefes alıp vermemizi fark etmemiz olarak tanımlanıyor. Büyük hava yollarının içerisinde ana soluk borusundaki nefes darlığına durumunda ise hırıltı ortaya çıkıyor. Akciğer kanserinin varlığında ise, tümör, gaz alış verişinin sağlandığı akciğer alanlarında çok büyük yer kaplamadıkça yaygınlığı ve yerleşim yerine nazaran nefes darlığı yaratabiliyor. Şikayetler, ağır idmanlarda ortaya çıkabileceği üzere hiç efor sarf etmeden de meydana gelebiliyor.

Özellikle sigara içenlerde nefes darlığı başlamasının akciğer kanseri kadar kıymetli KOAH’ın da erken habercisi olabileceğini hatırlatan  şu bilgileri verdi: “Tümör akciğer zarına yahut göğüs duvarına yerleşmiş ise derin nefes almakla artan çoğunlukla tek taraflı ve saatlerce devam eden göğüs ağrısı görülebilir. Bu ağrı tipinin de çoğunlukla ağrı kesicilere karşılığı zayıftır. Akciğer zar tutulumunda sıklıkla sıvı meydana gelir ve akciğere baskı yapan sıvı nefes darlığı, göğüs ağrısı, omza vuran ağrıya neden olabilir. Sıvı ölçüsü arttıkça teneffüs sayısında artma, düz yatamama, dudaklarda morarma da eşlik edebilir.”

Ses Kısıklığı

Akciğerlerin üst loblarında gelişen bir tümör sinirlere bası yaparak ses kısıklığına neden olabileceği için enfeksiyon veya reflü gibi altta yatan bir sorun olmadan, on günden uzun süren ses kısıklığında mutlaka hekime başvurmak gerekiyor. Bununla birlikte herhangi bir tümör varlığı, göz kapağı düşüklüğüne, yüzde ve gövdenin üst kısmında ödeme de neden olabiliyor.

Kim, Ne Zaman, Ne Yapmalı?

Her kanser tipinde olduğu üzere akciğer kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen  kelamlarını şöyle tamamladı: “Özellikle sigara içenler, ailesinde kanser hikayesi bulunanlar, toksik hususlara maruz kalan meslek kümelerinde çalışanların yıllık akciğer grafisi, 55 yaş üstü yüksek riskli kümelerde düşük doz tomografi ile tarama, nedeni açıklanamayan öksürük ve tekrarlayan zatürrelerde bronkoskopik inceleme kesinlikle önerilmektedir.”